Wikipedia

Arama sonuçları

9 Nisan 2015 Perşembe

Herşeyden Az Biraz

Herkese selam,
Bir baktım Nisan ayında hiç yazı yazmamışım, Nisan'ın 9'u ne zaman oldu onu da anlamadım ya, neyse. Yani bu yazıyı biraz da sadece yazmak için yazıyorum ve nasıl bir yazı olacağı hakkında şu an hiç bir fikrim yok.

Gündemde ve kafamda yazılacak çok şey var aslında ama ben içlerinden bir seçim yapıp da sadece bir konuya odaklanamıyorum. Bu ara böyleyim. Her çiçekten az az bal alarak yaşıyorum. Azıcık ondan, azıcık bundan her bir şeye öyle yetişmeye çalışıyorum işte. Hal böyle olunca da hayatımdan size aktarabileceğim şöyle kısa kısa notlar geçiyor:

İşyerinde yoğun bir dönem geçiriyoruz, şirket olarak yeni bir projeye hazırlanıyoruz ve ayrıca fuara katılıyoruz. Bu yoğunluğun üstüne, departman olarak da bizim ekstra olarak her yıl rutin yaşadığımız mart nisan yoğunluğumuz var. İş yerinde durumlar işte böyle.

Evde ise garip bir vardiya sistemi sürmekte. Annem kışlık bunalımında yine, uykusuzluk problemi devam ediyor. Ona bir hobi bulmam lazım. Ali ise bu aralar hep gece çalışıyor, ikimiz hiç görüşemiyoruz. Yani evde hepimiz vardiyalı yaşıyoruz.

En son Eylembilim'i okudum. Yeni bir kitaba başlayacağım ama seçim yapmaya bile fırsatım olmadı. Hayır seçmeye bile fırsat bulamazken okumaya nasıl fırsat bulacağım o beni düşündürüyor. Neyse tamam şu an seçtim Aziz Nesin okuyacağım. Bu aralar bana iyi gelecek tek yazar Aziz Dede...

Pilates vardı bir de benim hayatımda di mi? Hala var galiba, yani ilişkimiz ilk günkü sıcaklığını korumasa da, ondan da az biraz var işte.

Sosyal ağlara da pek uğradığım yok bu ara. Haftalar olmuştur ki Instagrama girmemişimdir. Eski cazibesi yok artık. Hep aynı kareler... "Twitter kapandı" deniliyor, "doğru mu gerçekten" diye ona bile bakamadım. Anlayın işte, o kadar bile umurumda değil.

Facebook bana saçma bir şekilde alakasız konularda sık sık etkileşim göndermeye devam ediyor, en vefalısı da o sanırım, beni asla unutmuyor :)

Facebook yine şöyle bir etkileşim göndermişti "Tülay shared a new photo"... Kim bu Tülay yahu? Ne zaman ekeldim böyle birini hatırlamıyorum bile. Neyse biraz gezineyim de kafam dağılsın diye tıkladım Tülay'ın benim için hiç bir anlam ifade etmeyen fotoğrafına ve böylece giriş yaptım gerçek görünümlü sanal dünyaya.

Tülay'ın fotosundan jet hızıyla ana sayfaya geçtim ve orada gezinirken Öznur ablanın o kalbime dokunan cümleleriyle karşılaştım. Bir kaç kere okudum kardeş acısıyla yanan birinden dökülen o cümleleri. Bu boğazımı düğümleyen cümleleri okuyunca 14 sene öncesine gittim. Çocukluk arkadaşım Burçin'i kaybedeli tam 14 sene olmuş...

Sonra, daha öncesine, çocukluğumuza, onunla yaşadığımız o deli dolu, gamsız, bol kikirdemeli yıllara gittim. Bir daha asla geri gelmeyecek o güzel yıllara... Onu çok özlediğimi farkettim...

Burçin ve ben... Bol kahkahalı yıllarımızdan



Neyse, bunalım bir yazı olmaya başladı bu. Bugünlerde böyleyim işte, her şeyden birazcık... Hüzünden, neşeden, stresten, rahatlıktan, uykudan, uykusuzluktan, sinirden, vurdum duymazlıktan, herşeyden az biraz... Hayat gibi...

Bu tempoda bloglarınızı da fazla takip edemiyorum. Bu, "herşeyden az biraz durumu" blogger için de geçerli anlayacağınız. Fırsat buldukça, arada bir bakıyorum ve ilgimi çeken postları gördükçe okumaya çalışıyorum ama, kaçırdığım postlarınız olursa da kusuruma bakmayın artık. Normale dönünce  geri dönüp de okurum yazdıklarınızı çok çok.

İngilizce de yazamadım ne zamandır, farkındayım. Ama hergün ingilizce birşeyler okumaya çalışıyorum. Hiç bir şey okumasam gelen mailleri okuyorum. Aklıma geldi de şimdi, bu yazıyı çevirmeye çalışıyım ben. Evet, evet günlük gibi oldu bu. Ama şimdi değil, "az biraz sonra" :)

Bu yazı da yeterli sanırım şimdilik. "Az biraz" yazdım işte değil mi ama?


13 yorum:

  1. Caniiim ne guzel yazmissin durum raporu ;)
    Arkadasini kaybetmis olmana cok üzüldüm Allah rahmet eylesin.
    Aziz dede iyi gelir pilates te is yogunlugu da ;)
    Fotolara da koptum ne guzel birsey arkadaslarla cozutmak ve simarmak ^-^
    Kocamaaan sevgiler caniiiiim ^-^♥♥♥♥

    YanıtlaSil
  2. Amin, teşekkür ederim başkanların en tatlısı. Güzeldir ya arkadaşlarla cozutmak...

    YanıtlaSil
  3. Çok iyi bir yol bu içini dökmek için. Sanırım ben de böyle bir blog açacağım. Bana ilham kaynağı oldun kız. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aç tabi, ama kitap seslendirmeye devam et olur mu? :)

      Sil
    2. Tabii ki seslendireceğim. Hatta istediğin bir kitap olursa söyle onu da bölümler halinde seslendireyim. :)

      Sil
  4. Ben de az biraz hüzünlü okudum yazını...(((
    O gencecik yüreğe Allah rahmet eylesin..:((
    Her fırsatta içini dökebilirsin.. Biz burdayız... Ama aslında hayat hep öyle işte...Herşeyden biraz....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nahide,
      Çok teşekkür ederim. Her geçen gün çok seviyorum ben sizleri ama, insanın etrafında böyle güzel insanlar olması ne güzel :)

      Sil
    2. Aynı güzel hisleri taşıyorum.. Blog dünyasında çok sevdiğim dostlarım oldu..... Birbirimizin sevinçlerini, üzüntülerini önemsiyoruz....Daim olması dileğiyle...:)))

      Sil
  5. Kolay gelsin diyeyim..Kayiplari okumak üzücü oluyor, heleki ki kaybedilen genc ise..Öznur ablan kim? Merak ettim...Blogunu yazarsan bakardim...
    Gencligimde, Aziz Nesin hic okumazdim.Sonra bir gazetenin verdigi hediye kitaplarini okuyunca, gayet objektif oldugunu,ve Türk insaninin,toplumunun düpedüz gerceklerini yansittigini gördüm.

    Ön yargilari yikmak lazim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sule;
      Öznur abla, Burçin'in yani kaybettiğimiz arkadaşımın ablası. Evet erken ölümler çok üzücü oluyor. Aziz Nesin, bitanedir, hayranıyım... :)

      Sil
  6. Merhaba, böyle bir etkinliğim var katılır ve duyurursanız çok sevinirim =)
    http://manolyadan.blogspot.com.tr/2015/04/kitap-okuma-etkinligi.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir etkinlik Manolya, elbette hem katılır hem duyururum, ama hedefe varırı mıyım bilemem :) İçlerinde okuduklarım var, güzel liste, öğretmeninizin mekanı cennet olsun canım.

      Sil